Alüminyum, oksijen ve silisyumdan sonra yeryüzünde en çok bulunan üçüncü elementtir. Ancak sanayide yaygın kullanılması 1886 yılında bulunan elektroliz yöntemi ile olmuştur. Bu nedenle 1886 yılı, alüminyum endüstrisinin başlangıcı olarak kabul edilmektedir. Alüminyum da demir, kalay ve kurşun gibi doğada bileşikler halinde bulunmaktadır. Elektroliz yöntemi günümüzde halen kullanılmakta olan bir yöntemdir. Bugün demir ve çelikten sonra dünyada en çok kullanılan ikinci metal alüminyumdur.
Bugün alüminyumun en yaygın kullanldığı alanlardan biri ambalaj malzemeleridir. Alüminyum, konteyner üretiminden ilaç sektörüne kadar birçok ambalaj uygulamalarında önemli bir yer tutumaktadır. Diş macunu tüplerinden marketlerdeki sayısız gıda ürünlerine kadar, mutfakta folyoya sarılı fırın yemeklerinden, buzdolabındaki soğuk içeceklere kadar alüminyum, çok sayıda gıda maddesini korumaktadır.
Bu kadar yaygın ambalaj malzemesi olmasında, alüminyumun homojen yapısı, hava geçirmezliği, ince folyo şeklinde üretilebilmesi ve kolay şekillenebilmesi etkili olmaktadır. Alüminyum folyo, hava yanında morötesi ışınları da geçirmediği için, gıda maddelerini doğal renk ve tatları ile birlikte korumaktadır.
Alüminyum en fazla bira ve içecek kutusu üretiminde kullanılmaktadır. Dünyada kullanılan bütün içecek kutularının yüzde 80’ine yakın kısmı alüminyumdan üretilmiştir. Alüminyumun tercih edilmesinde, hafif olması, kolay açılması, sağlam olması, darbelere karşı dayanıklı olması, çabuk soğutma özelliği  olması ve herşeyden önemlisi geri kazanılabilir olması önemli faktörlerdir.
Gelişmiş laboratuvarlarda ambalaj analizleri kapsamında XRF yöntemi ile alüminyum esaslı ambalaj malzemelerinde alüminyum yüzdesi tayini çalışmaları yapılmaktadır. XRF yöntemi, 1895 yılında bir Alman fizikçi tarafından bir rastlantı ile bulunan ve bilinmez anlamında X ışını olarak nitelenen ışın sistemini kullanmaktadır. Bu ışınlar gerçekte görünen ışıkta da yer alan elektromanyetik dalga spektrumunun bir parçasıdır. Cisimlerin içinden geçen ve gözle görülemeyen bu ışınlar ancak özel filmler veya detektörlerle tespit edilmektedir.